18-24 Mart Haftası her yıl “Yaşlılara Saygı Haftası” olarak kutlanmaktadır. Yaşlılık, insan yaşamının son aşaması ve geri dönülmeyen sürecidir. Yaşlılığın birbirinden farklı tanımları vardır. Biyolojik açıdan yaşlılık, insan vücudunun yapı ve işlev olarak değişim göstermesi olarak tanımlanabilir. Zaman içerisinde sadece biyolojik ve fizyolojik olarak yaşlılık meydana gelmez; yaşlanma ile beraber üretkenlikte ve fiziksel güçte de düşüşler yaşanır. Bireyin gelişim sürecinin ilerlemesi ve yaşam deneyimlerinin artması sonucunda davranış değişiklikleri meydana gelir. Bu davranış değişiklikleri yaşamsal uyum yeteneğini değiştirir ve anılarda yaşayıp geçmişe özlem duyma, geçmişte takılıp kalma, geçmişinden kopamamak gibi birçok davranışı içerir. Bir bireyin yaşlılık döneminde sevdiği birini kaybetmesi, maddi sorunlarının olması, fiziksel işlevlerini yerine getirememesi gibi biyopsikososyal sorunlarının olması, öz bakım becerilerini yerine getirmede güçlük çekmesi ve sosyal destek kaybı yaşaması bireyi depresyona yatkın hale getirip psikolojik olarak yaşlanma sürecini hızlandırmaktadır. TÜİK’in ‘İstatistiklerle Yaşlılık’ adlı çalışmasında Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun son 5 sene içinde %21,9 artarak 7 milyonu geçtiği ve toplam nüfus içerisinde yüzde %9,1’e çıktığı görülmektedir. Gün geçtikçe artan yaşlı nüfusu toplumsal açıdan yaşlıların ihtiyaçlarının daha iyi bilinmesini gerektirmektedir. Yaşlılık döneminde yaşam kalitesinin artması yaşlılığı geciktirmektedir. Yaşlılığa bağlı olarak sağlığın bozulması, bakım sürecini gerektiren durumlarda kişinin yalnız kalması gibi problemler ortaya çıkabilir. Ayrıca sosyal bakımdan güvencenin olmaması, yaşlılığa bağlı iş gücü kaybı ile birleşince maddi kaynaklarda sınırlılık yaşanabileceğinden kişi yoksulluk yaşayabilir. Bu tür durumlarda devletin sosyal destek mekanizmalarının kişiye uyarlanması için hastanemiz Tıbbi Sosyal Hizmet Biriminde mikro, mezzo, makro düzeyde müdahaleler yapılmaktadır. Gerekli koşullar sağlandıktan sonra uzmanların tavsiye ettiği egzersizleri yapmak, yeterli ve düzenli beslenmeye dikkat etmek gibi öneriler aktif yaşlanmaya pozitif katkısı olan durumlardır. Yaşlılık bir kazanç ve bir gurur olarak hatırlanmalıdır. Biyolojik yaşı kaç olursa olsun yaşlılık, kişinin kendini yaşlı görmesidir. Kendini yaşlı görmek istemeyen yaşlı değildir.
Tıbbi Sosyal Hizmet Birimi
