Küresel İyot Eksikliği Bozukluklarını Önleme Günü
21 Ekim 2020


Küresel İyot Eksiklikleri Bozukluklarını Önleme Günü, 21 Ekim 2020

İyot eksikliği; oldukça önemli olarak nitelendirilebilecek end-organ bozukluklara  neden olabilmekle birlikte, önlenebilir bir durumdur.   İyot eksikliği kliniğinde; i) gestasyonda, gebelik döneminde; abortus, ölü doğum, doğumsal anomaliler; ii) yenidoğanda; endemik cücelik, guatr, hipotiroidi; iii) çocuklarda ve adölosanda; guatr, hipotiroidi, mental retardasyon, fiziksel gelişme bozuklukları; iv) erişkinlerde; guatr ve ilgili komplikasyonları, hipotiroidi, mental retardasyon, infertilitede artma, kendiliğinden hipertiroidi, radyasyona karşı duyarlılıkta artma gibi bulgulara rastlanabilmektedir. Bunların içerisinde, en az sıklıkla problem olarak ortaya çıkanı guatr olsa da endemik bölgelerde en sık görülen endokrin hastalık olarak karşılaşılabilmekte ve az miktarlarda iyot eksikliğinin dahi tiroid gland büyümesine yol açabilmekte olması nedeni ile önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam edegelmektedir. Ükemizde de guatr ve iyot eksikliği açısından, endemik bölgeler bulunduğu bilinmektedir.

İyot yetersizliğinin olduğu bölgelerde alınacak başlıca önlem, özellikle guatr bulgusunun henüz izlenmediği çocuklarda ve erişkinlerde daha etkili olan, kişilerin günlük iyot alımlarını artırmak eylemi olmuştur. İyot alımındaki eksternal artışın, var olan guatrı tedavi etmekten çok, guatrın görülme sıklığının azalmasında etkili olduğu bilinmektedir.

Bu amaçla uygulanan yöntemlerin temeli, sık yenen besinlerin iyotla zenginleştirilmesine dayanmakta ve pek çok ülkede tuzun iyotlanması, ekmeğe iyot eklentisi, iyot tabletleri kullanımı, iyotlu yağ enjeksiyonu ya da iyotlu yağ kapsülleri aplikasyonları ve içme sularının iyotlanması şeklinde metotlar kullanılanılagelmiştir. Bununla birlikte; sofra tuzlarının iyotlanmasının, dünya genelinde iyot profilaksisi için önerilen, en etkili ve uygun yöntem olduğu bildirilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization, WHO)/Uluslararası İyot Eksikliği Kontrol Konseyi (International Council for Control of Iodine Deficiency, ICCID)/İyot Global Ağı (Iodine Global Network, IGN); ülkelere, birkaç aşamadan oluşan ulusal tuz iyotlama programları ile ulusal düzeyde sofra tuzlarının iyotlanmasını önermiştir. Tuzun iyotlanması ile birlikte hedef kitleye (gebeler ve çocuklar) ulaştırılması ve ardından periyodik monitörizasyon programlarının gerçekleştirilmesi önerilmektedir. Ülkemizde, iyot yetersizliği hastalıkları ile mücadele edebilmek için tuzun iyotlanması, yöntem olarak seçilmiş ve bu amaçla, 1994 yılından itibaren Sağlık Bakanlığımız ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)  işbirliğinde “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” yürütülmektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması (AÇSAP) Genel Müdürlüğü ve UNICEF Türkiye Temsilciliği ve WHO/ICCIDD önerileri ile endemik bölgelerde 9-11 yaş arasındaki okul çağı çocuklarında (OÇÇ) guatr prevelansını ve etiyolojisini belirlemeye yönelik çalışmalarda bulunulmuştur.

Son sekiz dekadda, iyot eksikliğini gidermek için dünya genelinde birçok çalışma gerçekleştirilmiştir. Birçok hastalıkta olduğu gibi, sorunu tedavi etmek yerine, problemi önlemek daha önemli olarak öngörülmektedir. İyot eksikliğinin giderilmesi, IGN, WHO ve UNICEF'in ana hedeflerinden biri olmuştur. Tuzların iyodinasyonu; dünya genelinde, iyot eksikliğinin önlenmesinin dayanak noktası olmuş ve iyotlu tuzun yaygın olarak bulunmadığı veya gebelerin iyot alımının yetersiz olduğu bilinen bölgelerde, gebe ve emzirenler için günlük iyot içeren takviyelerin kullanılması önerilebilmektedir. Dünyada, yaygın iyotlu tuz kullanımının mümkün olmadığı ciddi iyot eksikliği bölgeleri dahilinde, ender olarak, iyotlu yağ enjeksiyonlarının kullanıldığı da bildirilmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nin önerileri doğrultusunda, iyot alımı, yetişkin erkek ve kadınlarda 150 μg/gün olarak belirlenmiş ve yemeklerine düzenli olarak tuz ekleyen bireylerin, iyotlu tuz kullanması önerilmiştir. ABD ve Kanada'da, bir çay kaşığı iyotlu tuz yaklaşık 250 μg iyot içerdiği bilinmekte olup, önerilen iyot alım miktarları; gestasyon ve laktasyonda, diğer yetişkinlerden daha yüksek olarak ifade edilmiştir. Bu değerler; gebeler için 220 μg iyot/gün ve emzirenler için 290 μg iyot/gün olarak paylaşılmıştır. Amerikan Tiroid Birliği (American Thyroid Association, ATA), iyot eksikliği sonuç ve etkilerinin, gestasyon ve laktasyonda en şiddetli olmasını da göz önünde bulundurarak, gebe veya gebelik/emzirme planlayan olgular için 150 μg iyot/gün içeren bir prenatal multivitamin administrasyon uygulaması önermektedir.

Son yıllarda; ülkemizde yapılan çalışmalar ve Sağlık Bakanlığımız çaba ve nezdinde uygulamalar ile toplum ve halk sağlığı yararına sunulan iyot proflaksileri ile birlikte, iyot eksikliğinde önemli derecede yol alınmıştır. Bununla birlikte; iyot eksikliğine bağlı hipotiroidi, mental retardasyon ve foliküler tiroid kanser riskinde azalma ile ilgili görüşler bildirilmekle birlikte, iyotlu tuz kullanımı sonrasında, olası iyot fazlalığı ile otoimmün tiroidit, tirotoksikoz, iyot-indüklü hipertiroidizm, Jod-Basedow fenomeni/sendromu/etkisi ve papiller tiroid mikrokarsinom olgularında artış ile ilgili çalışmalar ve görüşler bulunduğu bilinmektedir.

Prof. Dr. İlker ŞENGÜL
Endokrin Cerrahisi Birimi Kurucu Başkanı
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kurucu Başkanı
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi


  • ilker anaL kopya.jpg